Telepati Nedir Nasıl Yapılır
Telepati Nedir Nasıl Yapılır..
Bildiğimiz gibi telepati bir başkasının
düşüncelerini okuyabilme, düşündüklerini anlayabilme ve belki de
düşündüklerinde etkili olmaktır. Bir kaç örnek vererek açıklayalım..
*Tesadüf Sandıklarımız
*Düşünce Nakli …..
TESADÜF ZANNETTİKLERİMİZ
Uzun bir süredir görmediğiniz bir
arkadaşınızın birden aklınıza gelmesi ve onunla kısa bir süre sonra yolda
karşılaşmanız, telefon çaldığında kimin aradığını önceden hissetmeniz,
karşınızdaki bir kişinin aklından geçenleri bir anda farketmeniz, ilk defa
karşılaştığınız bir kimsenin genel karakteristik durumuyla ilgili tahminlerde
bulunabilmeniz, çevrenizdeki insanların sizin hakkınızda kısmen de olsa neler
düşündüklerini algılayabilmeniz v.s.
İşte bunlar günlük yaşantınızda
kullandığınız telepati yeteneğinizin bir sonucu olarak karşınıza çıkmaktadır.
Fakat bir çoğumuz yukarıda saydıklarımıza benzer tecrübelerle karşılaştığımızda
bütün bunları “tesadüfle açıklamaya çalışırız. Oysaki bütün bunlar “tesadüfün
değil, “Telepati’nin bir sonucu olarak karşımıza çıkmaktadır
DÜŞÜNCE NAKLİ
Telepati en genel tanımıyla bir düşünce
nakli işlemidir. Bir kimsenin zihnindeki herhangi bir düşüncenin, bir başkası
tarafından algılanmasına Parapsikoloji’de Telepati adı verilmektedir. Telepati
esas itibariyle basit bir işlemdir ve bunun esrarengiz hiç bir tarafı yoktur.
Bu işe zaman ayıran ve birazcık gayret gösteren herkes, bu yeteneğin
mevcudiyetini kendi kendine kanıtlayabilir.
İçinizdeki her türlü şüphe, tereddüt ve
karamsarlık duygularını bir kenara bırakın. Bu tür duygular zihninizin
dağılmasına ve konsantrasyonunuzun bozulmasına sebebiyet verirler. Bu nedenle
telepati alanında neler yapabileceğinizle ciddi bir şekilde ilgileniyorsanız; o
veya bu şekilde içinizdeki tüm şüpheleri kendi arzu ve gayretinizle bir tarafa
itmeniz gerekir. Çünkü şüphe telepatideki başarınıza büyük bir engel oluşturur.
TELEPATİK ALGILAYIŞ
Telefon çaldığı zaman ahizeyi elinize
almadan önce 5-10 sn durun ve kimin aradığını önceden tahmin edin. Eğer belli
bir kimseden telefon bekliyorsanız bu telefonu çalışmanıza dahil etmeyin. Gün
içinde çalan bütün telefonları önceden tahmin etmeye çalışın ve bir gün boyunca
kaç telefon geldiğini, buna karşılık önceden kaç tanesini önceden
algılayabildiğinizi not edin. Bu notlarınızı atmayın bir kenarda biriktirin.
Her güne bir tarih verin ve çalışmalarınızın nasıl gittiğini kendi kendinize
kontrol edin. İlerleyen günlerde hissedilir bir oranda tahminlerinizin
sayısında bir artışın meydana geleceğini göreceksiniz.
Bazı günlerde telepatik algılayışlarınızın
bir diğer güne nazaran daha fazla ya da daha az olduğunu tespit ederseniz, bu o
günkü psikolojik halinize bağlı olabileceği gibi aynı zaman da
Biyoritmleriniz’e de bağlı olarak değişim göstermiş olabileceğini unutmayın.
Fiziksel, zihinsel, duygusal ve sezgisel olarak bir günümüzün bir diğer
günümüze uymamasının nedenlerinden biri de söz konusu ettiğimiz
Biyoritimleriniz’den dolayıdır.
Telefonla yapabileceğiniz bir diğer
alıştırma da, aklınıza birisi geldiğinde onu arayıp o sırada sizi düşünüp
düşünmediğini sormaruzdır. Zihninizdeki düşüncelerin ne kadar sık olarak sizden
kaynaklanmadığını, onları telepatik olarak aldığınızı farketmek sizi bir hayli
şaşırtacaktır.
Ancak gelecek telefon faturası sizi daha
fazla şaşırtabilir… Dikkatli olun… Bu nedenle telefon yerine çalan kapılarınızı
da bu alıştırmanın içine dahil edebilir ve kapınızın zili çaldığında kimin
gelmiş olabileceğini önceden algılamaya çalışabilirsiniz…
Halk arasında “aklıma gelen başıma geldi”
diye bir söz vardır… İşte siz bunu tespit etmeye çalışacaksınız… Bakalım ne
kadar aklınıza gelen, başınıza geliyor?… Bunu yaşamınızın her anında
gözlemleyebilirsiniz…
KARŞILIKLI TELEPATİK ALIŞ – VERİŞ
Sakin, sessiz bir odada seçmiş olduğunuz
bir arkadaşınızla birlikte karşılıklı gelecek şekilde oturun. Çalışma öncesinde
ılık bir banyo yapmanız faydalı olacaktır. Eğer buna o anda imkan
bulamadıysanız hiç değilse ellerinizi yüzünüzü mutlaka yıkayınız.
Arkadaşınız hoşlandığı bir meyveyi
zihninden seçsin. Sadece onu düşünsün ve seçmiş olduğu meyveye konsantre olsun.
Arkadaşınız meyvenin ismini zihninde bir kaç kez tekrar-lamalı ve aynı zamanda
o meyveyi zihninde canlandırmalıdır.
Örneğin, “erik” kelimesini zihninde bir
kaç kez tekrarladıktan sonra, eriğin yuvarlaklığını, açık yeşil rengini ve
görüntüsünü gözünde canlandırarak size zihinsel olarak bu imajları
göndermelidir. Aynı zamanda onun ekşiliğini de hissetmelidir…
Arkadaşınızın düşünce yoluyla
gönderdiklerini alacak şekilde zihninizi temizleyin. Zihninizi mümkün olduğu
kadar sakin ve boş tutmaya özen gösterin. Genellikle zihninizde ilk beliren
sezgileriniz size doğru cevabı verecektir. Bu telepatinin çok önemli bir
prensibidir. Zihninizde beliren cevaplar üzerinde mantık yürütmeyin. Sadece
sakin, kendinize güvenli bir zihin hali içinde, içinize doğacak cevabı bekleyin.
Arkadaşınız 1 dakika boyunca seçmiş
olduğu meyveyi düşünürken, sizde bu süre içinde algıladığınız meyveyi bir
kenara not edin.
Sonra arkadaşınız başka bir meyve seçsin
ve siz tekrar bunu algılamaya çalışın. Toplam beş adet meyveyi telepatik olarak
algılamaya çalıştıktan sonra cevaplarınızı kontrol edin. Sonuçlar pek iyi
değilse, hem alanın hem de gönderenin aynı derece kusurlu olduğunu unutmayın.
Bunun sebebi çok az uygulama yapmış olmanız olabilir. Bu alıştırmayı zaman
buldukça tekrarlayın.
İlk denemelerinizde mümkün olduğu kadar
basit imajlar üzerinde çalışmalarınızı sürdürün.
Örneğin: Bitkiler, çiçekler, renkler ve
sayılar ilk uygulamalarınız için en ideal çalışma imajlarınız olabilir. İlerki
çalışmalarınızda birbirinize çeşitli objeler, kelimeler hatta cümleleri bile
zihnen kolaylıkla yollayabilirsiniz. Ancak unutmayın. Telepati yeteneğinizin
gelebilmesi; yapacağınız düzenli çalışmalara ve uygun çalışma arkadaşlarınıza
bağlıdır. İlk denemelerde başarılı olamazsanız, hemen pes etmeyin. Çalışmalarınız
başarıyı da beraberinde getirecektir. Pratiklere devam edin…
Eğer belli bir süre çalışıp da başarı
elde edemezseniz, çalıştığınız arkadaşınızı değiştirin. İlk başta aranızda
sevgi ve sempati bağı bulunan kişileri seçmeniz daha İyi bir algılayıcı olmak
için birinci adım, şuurlu zihnimizi sakinleştirmeyi öğrenmektir. Bu çalışmalar
oyun gibidir. Onlardan zevk almasını bilmelisiniz. Her hangi bir alıştırma
üzerinde çok zaman harcamayın. Aynı alıştırmayı tekrar takrar yapmak yerine,
çabucak birinden diğerine geçmek daha iyidir.
Kaygısız bir tutum büyük başarılara
götürür…
Bu bakımdan alıştırmaları kesinlikle
kendinizi zorlamadan, rahat ve huzurlu bir zihinle yapmalısınız. Sizi başarıya
yaklaştıracak en önemli etkenlerden biri budur. Telepati çalışmalarına “ya
yaparım, ya ölürüm” tutumundan çok; hevesle ve “nasıl yapacağımızı görelim
bakalım” tarzında bir tutumla yaklaşın.
Yorgun ya da keyifsiz olduğunuz zamanlar
kesinlikle alıştırma yapmayın. Sıkıntı, stres ve her türlü heyecansal
halleriniz; Duyular Dışı Algılamalarınız’ın su üstüne çıkmasına engel
oluşturur. Bu nedenle mümkün olduğunca sakin bir şuur hali içinde
çalışmalarınızı sürdürün…
Parapsikoloji Laboratuvarların'da yapılan
çalışmalarda, Duyular Dışı Algılama alıştırmalarını sakin bir zihinle yapmayan
araştırmacıların psişik güçlerini, yanlış cevaplar verecek şekilde
kullandıkları tespit edilmiştir. Bu durumlarda insanlar, psişik yeteneklerini
çalışmaya katmadan, rast gele yaptıkları tahminlerin ötesine geçememişlerdir.
Telepatik alış herhangi bir kimsenin
zihninden geçen duygu ve düşünceleri hissedebilmektir. Telepatik alış,
özellikle duygusal olarak birbirlerine yakın olan kişilerin arasında çok daha
kolay ortaya çıkabilmektedir. İnsanlar arasındaki sempati, telepatik alış verişi
kolaylaştıran en önemli etkenlerin başında gelmektedir.
Yaşam içinde karşınızdaki bir kişinin ne
düşündüğünü ya da ne hissettiğini telepatik bir algılayışla ve hiç bir çaba
göstermeden, bir anda hissettiğiniz birçok anlarınız olmuştur. Kendiliğinden ortaya
çıkan bu telepati yeteneğinizi dilerseniz geliştirebilmeniz mümkündür…
Yorumlar
Yorum Gönder