Levitasyon ve Telekinezi
TELEKİNEZİ
Telekinezi, parapsikoloji bilim dalının
incelediği önemli bir psişik güçtür. Telekinezi, düşünce gücünü yoğunlaştırarak
canlı veya cansız maddeler üzerinde etkiler yapılabilmesi gücüne denir. Her
ülkede bu uluslar arası bir sözcüktür. Telekineziye psikokinezi de denir.
Kelime anlamı olarak tele uzak uzaktan anlamına gelen yunanca bir sözcüktür.
Kinezi ise hareket demektir. Yani kelime anlamı olarak uzaktan hareket anlamını
gelir.
Telekinezi psişik kökenli düşünce
enerjisidir ve günümüz parapsikoloji bilim dalında etkileri elektronik
aletlerle ölçülmüş ve bu enerjinin varlığı kabul edilmiştir. Ve birçok bilim
adamı bu enerjiyi günlük zamanlarda kullandığımızı kanıtlamışlardır. Şans eseri
dediğimiz olaylardan çoğu telekinezinin eseridir ve bu gücü ister istemez
kullanırız. Amerikalı ünlü parapsikolog Rex Stanford bu enerji üzerinde
deneyler yapmış ve günlük hayatta kullandığımızı kanıtlamıştır. Buna en basit
örnek zardaki istediğimiz numaranın gelmesidir.
Bu çalışmalar sırasında Duke üniversitesinde
bu gücü olumlu etkileyen bir etken bulunmuştur. Bu da konsantrasyonun serbest
bırakılmasıdır. Yani bir zarda istenilen numaranın gelmesi için önce yoğun bir
istek ve konsantrasyon, daha sonra da zarlar bırakıldığı anda bu konsantrasyon
ve istek kesilmelidir. Bunun önemi Enid Hofffman’nın kitabındaki hikayeyle çok
kolay anlatılabilir: “Bir öğrencim başından geçen ilginç bir deneyimini bana
şöyle anlatmıştı: Bir kasenin içine su koymuş ve kasenin içinde suyu hareket
ettirme egzersizleri yapıyormuş. Düşüncenin serbest bırakılması kısmına kadar
alıştırmayı doğru olarak yapmıştı. Suya bakıyor ama herhangi bir hareket
olmuyordu. Tam o sırada telefon çalmış. Poflayarak sandalyeden kalkmış.
Başarısızlık duygusu içinde telefona bakmış. Telefon görüşmesi bittikten sonra,
çalışmasına devam etmek üzere geri döndüğünde kasedeki suyun bir kısmı dışarıya
sıçrayıp masaya yayılmış vaziyetteymiş. Burada olan nedir? Deneyci telefona
cevap vermek için kalktığında, dikkati başka tarafa yönlenmiş ve suyu hareket
ettirme arzusunu serbest bırakmış.”
Stanford dualarında telekinezi yasasına
dayandığını fark etmiştir. Duaların gerçekleşmesinde, dua eden kişinin yoğun
konsantrasyon içinde düşünce enerjisini yoğunlaştırıp, göndermesiyle
telekinetik etkisi söz konusudur.
Bunun yanı sıra kültürümüz ve dinimizde
adı geçen nazar olgusunun da temeli telekinezidir. Nazar, bazı kimselerin
bakışlarında bulunduğu kabul edilen ve insanlara, özellikle de çocuklara, evcil
hayvanlara ve bazı eşyalara zarar verdiğine inanılan kuvvettir. Ve bu da
öfkeli, kıskançlık vb. gibi duygularda yolladığız negatif tesirdir. Nazarlıklar
ise göze gözle karşı koyma anlamında göz şeklindedir. Ama nazarlıklarda asıl
önemli olan yapıldığı maddedir ki yapıldığı madde negatif tesirleri çekici
nitelikte olmalıdır.
Telekinezi deneyleri:
İlginç Bir Deney :
7 Nisan 1968 tarihli Moscow Komsomolets
gazetesinin Psi Fenomeni başlıklı yazısında, Sovyetlerin ünlü psikokinezi
medyumu Bn. Mikhailova' nın ve belki de tüm psikokinezi medyumlarının
gerçekleştirdikleri en enteresan deney anlatılmaktadır, bu deney, bilim
adamları tarafından filme alınmıştır. Bilim adamları Bn. Mikhailova' nın iki
metre kadar ötesinde duran bir cam akvaryumun içerisindeki tuzlu eriyiğin
içerisine çiğ bir yumurta kırmışlardı ve Bn. Mikhailova, kameraların ve
tanıkların önünde bu yumurtanın beyazını sarısından ayırmış, daha sonra da
tekrar bir araya getirmişti. Bu deney literatürlere, o zamana dek yapılmış en
enteresan deney olarak geçti.
Yemek Masasında :
Bn. Mikhailova' dan bir ilginç deneyde
yemek masasında gerçekleştirilir. Olayın tanıklarından Vadim Marin bu enteresan
deneyi şöyle anlatır: ' Bn. Mikhailova yemek masasında oturuyordu ve masanın
üstünde, kendisinden belirli bir uzaklıkta bir ekmek parçası duruyordu. O,
konsantre olarak, bakışlarını dikkatli bir şekilde bu ekmeğe yöneltti. Bir
dakika geçti ve bir dakika daha...sonra ekmek parçası hareket etmeye başladı.
Kesik hareketlerle ilerliyordu. Masanın kenar kesimine yaklaştığında daha
düzgün bir şekilde ve hızla yol aldı. Bn. Mikhailova başını eğdi, ağzını açtı
ve sanki bir peri masalındaymış ifadesiyle özür dilerim, fakat bunu başka türlü
anlatmaya imkan yok, sıçrayarak ağzına girdi. Hipnotize olmuş değildim ve bu
olay olduğu gibi filme alınmıştı. '
Sigara Dumanı :
Çek bilim adamı Dr. Zdenek Rewdak, 1968
yılında Moskova'da ki Parapsikoloji Konferansına katılan yazarlardan S.
Strander ile L. Schroeder'e, Bn. Mikhailova'nın psikokinezi yeteneğini
incelerken yaptıkları değişik bir deneyden bahseder iken şunları anlatmıştır:
Bir cam kavanozun iç kısmını sigara dumanı ile doldurduk ve de kavanozu baş
aşağı ederek, Bn. Mikhailova' nın önüne koyduk. Bn. Mikhailova, belirli bir
uzaklık öteden, sanki katı bir cisimmiş gibi dumanı ortadan ikiye böldü.
Kurbağa ve İnsan Kalbine Hükmetme :
Bn. Mikhailova, Leningrad'da ki bir
araştırma esnasında, canlı bir kurbağanın kalp atışını etkileyerek, daha hızlı
veya daha yavaş atmasına sebep olmuştur.Bn. Mikhailova, bir keresinde de
kuşkucu bir bilim adamına psikokinezi yeteneğini kanıtlamak amacı ile, bilim
adamının kalp atışlarını aşırı derecede hızlandırmıştır. Moskova'da ki Tıp
Enstitündeki bu deney altı doktorun gözleri önünde cereyan etmiştir ve doktorun
kalp atışları o kadar hızlanmış ki, bayılarak yere düşmüş. Daha sonra da
doktor, bu deneyin, işin içerisinde olağandışı güçlerin bulunduğuna dair
kendisini ikna ettiğini belirtmiştir.
Tarihte telekineziyi kullananlar ve
olayları:
Mevlana:Ünlü bir sufi olan Mevlana’nın
kapıları telekineziyle açtığı ve Sema ayini yaparken tüm mumları telekinezi
gücüyle söndürüp,yaktığı bilinmektedir.
Hallac-ı Mansur:Hallac-ı Mansur’da ünlü
bir sufidir. Ama ne yazık ki sufilik eğitiminde öğrendiği bazı sırları zamanı
gelmeden açık bir dille açıkladığı için hariciler tarafından hapishaneye
atılmış ve İslam dinine zarar veriyor diye önce kırbaçlanmış, daha sonra derisi
yüzülmüş, önce ayakları ve elleri sonra da kafası kesilerek öldürülmüştür.
Hapishanedeyken İbni Khafif ile yaptığı muhabbette telekinezi gücünün ne kadar
yüksek olduğu açıkca bellidir. İbni Khafif sorar: -Sabır nedir? Hallac-ı MAnsur
cevap verir: –Hapishaneden çıkma imkanı olmasına rağmen burada kalmaktır. (Bu
arada hapishanenin duvarlarında büyükçe bir delik açılarak Dicle görünür)
(Bunlar gibi daha birçok sufi
inisiyesinin telekinezi yapabilme yeteneği vardır. Ama çoğu bu yeteneklerini
halk arasında sergilemez.)
İsa peygamber: Hz.İsa’nın da telekinezi
gücü olduğu yaşadığı olaylarda bellidir. Hz.İsa’nın bir telekinezi olayını
Matta incilde şu şekilde yazmıştı: “Ve İsa sabahleyin şehre dönerken acıktı.
Yol kenarında bir incir ağacı görüp ona geldi; ancak yapraktan başka bir şey
onda bulamadı ve İsa ona dedi: Artık senden edebiyen meyve çıkmasın. Ve incir
ağacı hemen kurudu. Şakirtleri bunu görünce: İncir ağacı hemen nasıl kurur!
diyerek şaşırdılar. İsa cevap verip onlara dedi: Doğrusu size derim. Eğer
imanınız olup, şüphe etmezseniz,yalnız bu incir ağacına olanı yapacak
değilsiniz, fakat bu dağa; Kalk, denize atıl, derseniz, olacaktır. Ve duada
iman ederek her ne dilerseniz alacaksınız.” (Matta,Bab: 21/18-22) Duanın temeli
telekineziye dayalı olduğu için burada HZ.İsa “duada iman etmek” demiştir.
Şüphe ise konsantrasyonu bozan en büyük etmenlerden biri olduğu için Hz.İsa
bunu da açıkca belirtmiştir.
Derlenen telekinezi alıştırmaları:
Yöntem 1: Yanan bir mumu nefesinizden
etkilenmeyecek bir uzaklıkta masanızın üstüne koyun.Odanızda alevi
etkileyebilecek hava akımının bulunmadığından emin olunuz.Kapı ve pencereleri
kapatın.Mum alevi düz olarak yanmalıdır.
Mumun karşısına geçin ve oturun…Aleve
konsantre olun…Kendinizi sıkmadan ve kesinlikle zorlamadan aleve bakışlarınızı
yönlendirin.Düşüncelerinizi sadece alev üzerinde yapacağınız değişikliğe
sabitleyin.Yoğunlaşın… Alevin sağa, sola ya da geriye doğru yatmaya başladığını
düşünün.Bunu isteyin… Konsantrasyonunuzu mümkün olduğunca uzatın.
Konsantrasyonunuz bozulursa tekrar kendinizi yapacağınız çalışmaya
yönlendirin.Sadece isteğinize konsantre olun.Gözlerinizi
kırpabilirsiniz.Enerjinizi bu işe yoğunlaştırırken, gözünüzün önünde alevin
eğildiğini imajine ederek canlandırabilirsiniz.Unutmayın ki konsantrasyon çaba
değildir… Konsantrasyon yoğunlaşmış dikkattir.Bu inceliklere çalışmanız
sırasında önem veriniz.Her türlü çaba fiziksel olarak gerginlik yaratır. Ve her
şeyden önemlisi enerjinizi serbest bırakmanızı engeller.
Düşünce enerjinizi alevin bükülmesi için
konsantre ettikten bir süre sonra serbest bırakın… Çalışmanızın en önemli
noktası işte bu andır… Sonra tekrar konsantrasyonunuza devam ediniz… Ve birkaç
dakika sonra tekrar serbest bırakınız… İşte tam bu anlarda alevinizin
büküldüğüne şahit olabilirsiniz
Yanan bir mumu nefesinizden
etkilenmeyecek bir uzaklıkta masanızın üstüne koyun.Odanızda alevi
etkileyebilecek hava akımının bulunmadığından emin olunuz.Kapı ve pencereleri
kapatın.Mum alevi düz olarak yanmalıdır. (Bu alıştırmada mum yerine sigara
dumanı kullanabilirsiniz. Eğer uzun bir kamıştan, bardağın içine yavaş yavaş
ağızdaki sigara dumanını üfleseniz, bardağın dibinde bir duman birikintisi
oluşturabilirsiniz. Bardağın üstüne hava akimini kesen bir fincan tabağı da
kapatırsanız, duman orda birkaç dakika kalır.)
Yöntem 2:Bir kaseye üçte ikisi dolacak
şekilde su koyunuz. Suyun üstünde bir parmak kalınlığında, yüzeyi kaplayacak
şekilde zeytinyağı dökünüz. Bir dikiş iğnesi alarak her iki ucundan kibritlere
batırınız. Yavaşça iğnenizi zeytin yağının üzerine bırakınız. Böylelikle her
iki ucu kibrite batırılmış iğneniz rahatlıkla yüzecektir.
Zeytin yağının üzerinde hareketsiz duran
iğnenize konsantre olun. İğnenizin yavaş yavaş hareket etmesini isteyin. Bunu
zihninizde iyice canlandırın. Sonra düşüncelerinizi ve konsantrasyonunuzu
serbest bırakın… Ve gelişmeleri hiçbir şey düşünmeden kayıtsızca gözleyiniz…
Not:Bu yöntemleri havada asılı bir
sarkaç, bir kalem vb. gibi şeyler üzerinde deneyin. Ayrıca grup şeklinde yapılması
bu etkiyi daha da güçlendirin ve yeni başlayanlar için daha iyidir. Böylelikle
ortak bir aura oluşturup bu alıştırmalarda daha iyi sonuç alabilirsiniz.
LEVİTASYON
Levitasyon yine düşünce gücüyle fiziki
bir etki olmaksızın nesneleri hafifletip havaya uçurma ve havada durdurma
gücüne verilen isimdir. Telekinezi özelliğinizi geliştirdikten sonra levitasyon
yeteneğinizi de alıştırmalarla güçlendirebilirsiniz. Levitasyon çalışmaları tek
kişiyle de yapılabilir ama telekinezide olduğu gibi grupla daha çok başarı elde
edilebilir.
Tarihte levitasyon yapan ünlü kişiler ve
olayları:
Mevlana:Mevlana levitasyon konusunda da
karşımıza çıkmaktadır. İşte Mevlana’nın başından geçen levitasyonla ilgili bir
olay:
Mevlana’nın Şam yolculuğu sırasında
kafile, Sis İli yakınlarında içinde 40 münzevi rahibin yaşadığı bir mağarada
konuklarlar. Yoğun olarak majik çalışmalarla uğraşan rahipler, kendilerine
konuk gelenlere bir gösteri yapmak isterler. Daire şeklinde bir araya gelerek
önce yoğun bir şekilde konsantre olurlar ve tam ortalarına oturttukları bir
çocuğu levite ederler. Çocuk belli bir yüksekliğe kadar çıkarak havada asılı
durmaya başlar. Rahipler bir süre sonra bu levitasyon olayına bir son vererek,
çocuğu tekrar aşağıya indirmek isterlerse de bunda bir türlü başarılı
olamazlar. Ne yaparlarsa yapsınlar çocuk havada kımıldamadan durmaktadır. Bu
arada çocuk Mevlana’yı göstererek, aşağıya inmesine engel olan kişinin o
olduğunu söyler. Rahipler bu olayın Mevlana’dan kaynaklandığını anlayınca
çocuğu yere indirmesini rica ederler. Bunun üzerine Mevlana çocuğu yere
indirir.
İsa Peygamber: Hz.İsa’nın gösterdiği
levitasyon örneklerinden en ünlüsü su üstünde yürmesidir. Bakın Matta’da su
üstünde yürümesi ve konsantrasyonun ne kadar önemli olduğu nasıl yazılmıştır:
“Ve gecenin dördüncü nöbetinde, İsa denizin üzerinde yürüyerek yanlarına geldi.
Fakat Şakirtler, onu denizin üzerinde yürürken görünce: Bu bir hayalettir, diye
şaşırdılar ve korkudan bağırdılar. Fakat hemen İsa: Cesur olun, benim,
korkmayın, diyerek onlara söyledi. Petrus ona cevap verip dedi: Ya Rab, eğer
sen isen, suların üzerinde sana gelmemi emret. Ve İsa: Gel, dedi. Petrus da
kayıktan inip İsa’ya gelmek için suların üzerinde yürüdü. Fakat yeli görünce
korktu ve batmaya başlayarak: Ya Rab, beni kurtar! diye bağırdı. İsa hemen
elini uzatıp onu tuttu ve kendisine dedi: Ey az imanlı, neden şüphe ettin?...”
(Matta,Bab: 14/25-31). Buradan da anlaşılacağı gibi Petrus’un şüphe etmesi
konsantrasyonu bozmuş ve ona bağlı olarak leviteyi de bozmuştur.
Rabia ve Basralı Hasan: Hasan, Rabia’yı
bir gölün kenarında otururken görmüş. Namaz seccadesini, suyun üstüne koymuş ve
kadını yanı başına davet etmiş:
“Rabia, Gel!... Gel de, namazı birlikte
kılalım.”
“Hasan, sen ruhsal eşyalarınla bu
dünyanın pazarında fiyaka yaparken, en azından zaten herkesin yakından tanıyıp,
bildiği eşyaları sergilemekten kaçınsaydın ve çevrendeki insanların aşina
olmadığı eşyaları sergilemeyi tercih etseydin, çok daha iyi davranmış olmaz
mıydın?”
Bu sefer de, Rabia hemen kendi
seccadesini çıkarmış ve seccadesini havaya fırlatmış. Azizenin (evliya)
seccadesi havada asılı kalmış. Sonra da, Rabia havaya uçmuş ve bu seccadenin
üstüne oturuvermiş. En sonunda Hasan’a hitaben şunları söylemiş: “Sen de yanıma
gelsene ey Hasan! Herkes bizi, böylesine yüksek bir yerdeyken rahatlıkla
görebilir!...”
Hasan, Rabia’nın yanına çıkmayı kabul
etmeyerek yerde kalmaya devam etmiş. Rabia’ya böyle yanına gelmemesinin
nedenini de açıklama gereği duymamış. Rabia ise Hasan’ı yatıştırma ihtiyacı
hissettiğinden şöyle demiş: “Hasan, senin yaptığın şeyi bütün balıklar
yapabilir, benim yaptığımı ise bütün kuşlar yapabilir. Gerçek iş, şu anda
başvurduğumuz ucuz hilelerden medet ummadan yaşayabilmektir. Lütfen artık,
burada birlikte yapmak üzere bulunduğumuz esas işimize geri dönelim.”
(Feridettin Atar, Müslüman Azizler ve Mistikler, 45)
Rabia ve Basralı Hasan “Allah dostu”
olarak da tabir edilen ünlü sufi ve evliyalardır.
Levitasyon egzersizi:
Buradaki egzersizi tek başınıza ya da
grup arkadaşlarınızla yapınız:
Masanın üzerine tahtadan yapılmış küçük
bir cisim koyun.rahatça oturup gevşeyin... Dikkatinizi cisminize
yoğunlaştırın... Onun ağırlığını zihnen hissedin... Cismin ağırlığını
azaldığını, giderek hafiflediğini hissederken, şuurunuzun daha çok
yoğunlaşmasına ve derinleşmesine izin verin... Cismin ağırlığını kaybettiğini
hissettikçe daha derin nefes alın ve nefesinizi verin... Her nefes alış
verişinizde cisim daha da hafifliyor... Ve siz bunu hissediyorsunuz...
İçinizden gelen kuvvet yer çekimini kolaylıkla yenmeye başlayacak... cismin
iyice hafiflediğini hissettiğinizde, onun yavaş yavaş yükselmesi için kesin bir
emir vermeye başlayın.Eğer imajiasyonunuz tam şekillendiyse ve
konsantrasyonunuzu gerektiği kadar yapabildiyseniz düşünce gücünüz cismin
havalanmasını sağlayacaktır.
Not: Tabii ki biz peygamberler veya
ermişler kadar iyi telekinezi ve levitasyon yapamayız ama onların bu
kerametleri sergilemelerinin nedeni aslında bunların bizde de olduğunu
vurgulamaktır. Günlük hayatta çok kullandığımız ama farkına varamadığımız şeylerdir
bunlar.
Yorumlar
Yorum Gönder